LGBT’nin anlamı nedir, LGBT ne demektir?
Diğer kısaltması ile GLBT terimi yani LGBT açılımı; Lezbiyen, Gay (gey), Biseksüel ve Transgender kelimelerinin baş harflerinden oluşan bir kısaltma demek olup, 1990 lı yıllarda LGB kısaltmasından sonra ortaya çıkarak 1980’li yılların sonlarından itibaren gay kelimesi yerine kullanılan bir kısaltmadır.
Bu kısaltma bir süre sonra LGBT topluluğunu temsil etmeye başladı. Ancak bir kısım LGBT aktivisti tarafından yapılan itirazlar sonucunda, gay topluluğu kullanımının eksik bir tanımlama olduğunu düşünülerek LGBT topluluğu olarak kullanılmaya başlandı.
Bu kısaltma aynı zamanda LGBTT (lezbiyen, gey, biseksüel, transseksüel veya travesti) biçiminde de yazılmakta.
1900’lardan itibaren kullanılmaya başlayan “LGBT”, eşcinsel hakları mücadelesinde kullanılan ortak kavramdır. Eşcinsel hareketi olarak isimlendirilen LGBT hareketi, eşcinsel sözcüğünün travesti, transeksüel ve biseksüelliği kapsamıyor oluşu sebebiyle müşterek sözcük olmaktan çıkmıştır.
Hareket sonraları, GLBTT kelimesini kullanmaya başlamış ama bu sefer de lezbiyenlerin toplumda “yok” sayılıyor oluşu nedeniyle, L harfi başa alınmış ve kadınlara bir çeşit pozitif ayrımcılık yapılmıştır.
Yurtdışındaki bazı örgütler bu çatı sembolü de kabul etmeyerek ve daha sonradan interseksüel kişileri temsilen I veya queeri kelimelerini sembolize eden Q harflerini eklemişlerdir. (LGBTİ ve LGBTQ).
Peki LGBT nasıl ortaya çıktı, tarihçesi nedir?
Tarih boyunca kısaca eşcinellik olarak nitelendirilmiş olan bu durum aslında M.Ö. 2000-3000 yılları arasındaki döneme yani Eski Mısır, Sümerler ve Hititlere kadar uzanır. Aynı şekilde Antik Yunan ve Arap uygarlıkları döneminde de sıkça rastlanan bu durum özellikle Binbir Gece Masalları kitabı incelendiğinde Arap toplumunda eşcinselliğin var olduğunu, Arap ülkelerinde erkekler arasında eşcinselliğe ait geleneklerin günümüze kadar sürdüğünü ispatlamaktadır. Özellikle Osmanlı’nın Has bahçeleri de değerlendirildiğinde Osmanlı döneminde de bu eğilimlerin bulunduğu, eşcinselliğin Osmanlı’da da yeri olduğu görülmektedir. Tarihçe ve etimoloji konularında ayrıntılı bilgiyi ise burada (wiki) bulabilirsiniz, terkrara gerek yok.
DEĞERLENDİRME :
Yani her ne kadar kabul etmeyenler olsa da, dinen, ahlaken kabul etmek istemesek de hatta sapkınlık olarak nitelendirilse de bu gerçektir, hakikattir ve vardır…
Hiç kimsenin yaradılışına, varoluşuna aykırı şekilde davranmak istemeyeceğini düşünürsek, örneğin bir kadının kadınla öpüşmesi bir kadına iğrenç gelse de, bir erkeğin erkekle ilişkisi olması düşüncesi bir erkeğe ters gelse de bunu yapan kişiyi ise suçlamak son derece yersizdir. Çünkü kendisini gerçekten o cins hissediyor olsaydı, o da diğer (yani kendini normal sayan) insanlar gibi bu hareketlerden kaçınır ve hatta tiksinirlerdi mantığı ile düşündüğümüzde fiziki olarak yaratılmış ama ruh olarak başka bir durum var diyerek onları mazur görme, anlayışla karşılama yüceliğini gösterebilir onları kınamazdık…
Peki bu makaleyi neden yazdık?
LGBTİ organizasyonu ONUR YÜRÜYÜŞÜ düzenlemiş… Karşıdan Alperenler vakfı ve MAG kısaltmalı Müslüman Anadolu Gençliği örgütü bu yürüyüşe engel olacaklarını, toplumun ahlakını korumak için buna müdahale edecekleri yolunda deklarasyonlar veriyorlar. Bir taraftan da LGBT yürüyüşü ile ilgili organizasyon sitesinde provakasyonlardan kaçınılmasına, Ramazan ayında bulunulduğundan gerekli saygının gösterilmesine dikkat edilmesine dair duyurular mevcut. Bir tarafta kendini kendi gibi hissetmeyen kişiler, bir tarafta da kendini toplum terbiyecisi gibi hisseden kişiler olursa, hangisi normal diye düşündüğümüzde içinden çıkamıyoruz.
İster yürüyüşü destekleyin, ister karşı olanları… Ama çok iyi bildiğimiz bir cümle var herkes için; KÖTÜ ÖRNEK, EMSAL OLMAZ !…
İnsan olarak herkes ama herkes değerlidir, Allah’ın (cc) kuludur, sırf bu yüzden saygıyı hakeder, Yüce yaradan bile insanı son nefesini almadan yargılamaz… Mevlana’nın “ne olursan ol yine gel” sözlerine ne oldu? Bu toplum ne zaman biribirine bu kadar acımasız ve önyargılı oldu? Özendirilmemeli ama bu şekilde de kınanıp rencide edilmemeli diye düşünüyoruz yukarıdaki gerekçelerle… Her travesti gören çocuk travesti olsaydı (kötü örnek emsal olmaz demiştik) özellikle İstanbul’un çoğunun travesti olması gerekmiyor muydu?
LGBT Yürüyüşü hakkında protestoları da ne destekliyoruz ne de kınıyoruz demiyoruz… Çünkü insanız biz, gerçekten ama gerçekten hayvan değiliz biz… Neyin fert için iyi olduğuna önce kendisi karar verir ki buna özgürlük, hürriyet ve demokrasi denir…
- Bir erkeği zorla travesti olmaya ikna edebilir misiniz sizce?
- Erkek olmayı ya da kadın olmayı zorla sevdirebilir misiniz sizce?
- Bu site kendini erkek hissedenler için yapıldı, peki ya hissetmiyorsa okumasın mı?
- Bir insanı zorla cennete götürmek mümkün mü sizce?
Hadi bir anket yapalım neyiz, nasıl hissediyoruz diye? Bakalım kimliği belirsiz ziyaretçiler kendilerini hangi cinsten hissediyorlar? (Oy verenlerin IP numaraları veya kimlikleri kaydedilmemektedir. Bu sebeple özgürce oy verebilirsiniz ankete…)
Değerli Yorumlarınızı aşağıya bekliyoruz.
LGBTİ onur yürüyüşü valilik tarafından 18.6.2016 tarihinde yasaklanmıştır.. Bu yasağın ve engellemenin ne kadar hukuki, ne kadar yasal olduğu ise tartışımalıdır.
VALİLİKÇE YASAK EDİLMESİNE RAĞMEN TAKSİM’DE YÜRÜYÜŞ YAPAN GBTİ ÜYELERİNE POLİS MÜDAHALE ETTİ
Beyoğlu İmam Adnan Sokak’ta bir araya gelen LGBTİ üyeleri, düdük çalıp ellerinde bulunan flama ve pankartlar ile Taksim Meydanı’na yürümeye çalıştı.
Valilik tarafından yasaklanan gösteri ardından Taksim’de geniş güvenlik tedbiri alan emniyet güçleri, gruba dağılmaları yönünde uyarılarda bulundu.
LGBTi topluluğu yürüyüşe devam etmek isteyince polis engeline takıldı. Biber gazı müdahalesinden sonra grup üyeleri ara sokaklara kaçmak zorunda kaldı.
LGBTİ’lilerin gösterisi esnasında polisle tartışan bir gruba “Allahuekber” diye saldırı girişiminde bulunan 2 kişi polisler tarafından gözlem altına alındı. Kelepçelenerek emniyete götürülen saldırganlar görüntü alan habercilere de saldırdı.
İstiklal Caddesi Mis Sokak içinde LGBTİ göstericilerine biber gazı sıkılmasına tepki gösteren iki kadın ile polis arasında tartışma çıktı. Etrafta bulunan bazı şahıslar da kadınlara destek olmak amacıya alkışla polisleri protesto etti. Bu esnada sivil görünümlü bazı şahıslar da protesto eden kadınlara ve çevrede onları alkışlayanlara tepki gösterdi. Bu kişiler önce polis sanılsa da daha sonra bunlardan biri “Allahuekber” diyerek polisle tartışan kişilere saldırmak istedi. Bunun üzerine şüpheliler polisler tarafından gözaltına alındı. Kelepçe takılan şüpheliler kimlik sorgulamasının ardından çevik kuvvet otobüsüne bindirilerek emniyet müdürlüğüne götürüldü. Gözaltına alınan şüpheliler, kendilerini görüntülemek isteyen habercilere büyük kızgınlık belirtileri gösterdiler.